Her Yer Asbest, Her Yer Kanser!

Baran BOZOĞLU   17.08.2015

Asbest, hayatımızın her alanında bulunan ve kanser etkisi bilimsel çalışmalarla kesinleşmiş tehlikeli bir maddedir.


Kullanım alanları; ateş yakılan büyük ocakların ve kazanların duvarlarında ısı muhafazası ve yanmaz malzeme olarak (örneğin kömür kalorifer kazanları), elektrik hatlarının, kabloların izolasyonu, ısıya ve suya dayanıklı kumaş üretimi, gaz maskeleri, otomobillerin, trenlerin fren balataları, gemi izolasyonu, eski yanmaz eldivenler, çimento sanayinde katkı maddesi, çatı kaplama malzemeleri, örneğin eternit, binaların çatı ve duvar yalıtım malzemeleri, yer kaplama malzemeleri parke, marley, yer kaplama malzemelerinin yapıştırıcıları, kalorifer boruları gibi sıcak su borularının etrafında yalıtım malzemesi olarak, su borularında sızdırmazlık için izolasyon malzemesi olarak, hazır duvar panellerinde, bazı ısı üreten elektrikli ev aletlerinin ısı temas bölgelerinde, örneğin tost makinası, elektrikli fırın, tencere kulpu, saç kurutma makinaları…

 

ASBEST=HASTALIK, KANSER…

Asbest, 20.yy’ın ilk çeyreğinden itibaren WHO – International Agency for Research on Cancer (Dünya Sağlık Örgütü-Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi)’ nin “Kanserojen Maddeler” listesinde Grup IA kanserojen olarak tanımlanmıştır. 1986 yılından itibaren asbestin kullanımı gelişmiş ülkelerin büyük kısmında yasaklanmış olmasına karşın halen gelişmekte olan ülkelerde kullanımı yaygın olarak devam etmektedir.

Asbest son derece kanserojen bir maddedir. Solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Uzmanlar cilde nüfuz etmesinin de mümkün olduğunu belirtmektedir. Asbestin neden olduğu hastalıkların bazıları, akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi hastalıklardır. Ayrıca ciltte yaralara neden olabilir.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak özelliklerine göre gruplara ayırmaktadır. Ajansın kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, “kesin kanserojen” tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırılmıştır.

Fransa’da asbeste bağlı hastalıklardan her yıl 4000 kişi ölmektedir ve sayı giderek artmaktadır. Uzmanlar Birleşik Krallık’ta 1960 ve 70’lerde asbeste maruz kalmış kişilerden 120.000’den fazlasının akciğer kanseri nedeniyle yakın gelecekte öleceğini öngörmektedirler. Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde 90’lı yılların başında asbest üretim ve kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Avrupa Birliği de 2005 yılından itibaren AB’ye üye ülkelerde asbest üretimi ve kullanımını yasaklamıştır.

pendik cargill (9) - Kopya

Ülkemizde sağlığa dair kayıtlar uygun bir şekilde tutulmadığı için ülkemizde asbest nedeniyle kanser olan ve yaşamını yitiren insan sayısını net olarak ifade edilememektedir. Sağlık Bakanlığı asbest gerçeğine karşı istatistiksel verilerin toplanması adına faaliyet yürütmelidir. 

TÜRKİYE’DE EN AZ 130.000 TON ASBEST VAR!!!

Endüstriyel potansiyeli artan ülkeler 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde yoğun olarak asbeste dayalı üretim yapmışlardır. Türkiye açısından da asbestin hem kırsal alanda hem de kentsel alanda kullanımı söz konusu olmuştur. Ancak tüm dünya genelinde asbestin yarattığı kanser vakaları bu maddenin sanayide kullanılmasını yasaklamıştır. Diğer yandan ise sanayi dışında pek çok alanda kullanılan bu maddenin denetimli bir biçimde çalışma ve yaşama alanlarından uzaklaştırılması için çalışmalar otuz yıl önce dünya genelinde başlamıştır.

Ülkemizde de mevzuat çalışmaları yapılmış ve Türkiye Asbest Kontrolü Strateji Planı da hazırlanmıştır.

1930 – 1970 yılları arasında asbest kullanımı oldukça artmıştır.  en üst düzeye ulaşır. Dünya asbest tüketiminin % 34’ü çatı kaplama malzemelerinde, % 23’ ü sürtünme ile ilgili malzemelerin yapısında, %15’ i çimento yapımında, %8’ i gaz maske yapımında ve %20’si diğer iş kollarında kullanılmıştır. 1980 yılına kadar dünyada 100 milyon ton asbest üretildiği, bunun %90’ından fazlasının chrysotile, kalanının ise crocidolite, amosite ve anthophollyte tipinde olduğu bilinmektedir.

pendik cargill (10) - Kopya

Ülkemizde de 2010 yılında asbest üretimi ve kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Ancak bu tarihe kadar üretilen ve kullanılan asbest halen hayatımızın her anında yer almaktadır.

Ülkemizde, zaman zaman yıllık asbest ithalatı 30.000 Ton’a kadar çıkmış ve az miktarda da olsa yerli üretim de yapılmıştır. 2004 yılında % 90’ ı Rusya’dan olmak üzere 11.129 ton asbest ithal edildiği kayıtlara girmiştir. 2008 yılından itibaren asbest kullanımı kontrol altına alınmış, Aralık 2010 tarihinde çıkarılan bakanlar kurulu kararıyla her türlü asbest kullanımı ve ticareti yasaklanmıştır. Ancak bu tarihe kadar son 10 yılda 130 000 Ton asbest ithal edildiğini biliyoruz. Bu miktara önceki yıllar ve Türkiye’de üretilenler de eklendiğinde yüzbinlerce ton asbestin halen yaşam alanlarımızda bulunduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ASBEST’TEN Bİ’HABER!

Bulunduğu alandan söküldükten sonra tehlikeli atık olarak tanımlanan “asbest” in ülkemizde kaydı sağlıklı bir şekilde tutulmamaktadır. Birçok eski yapı, endüstriyel tesisin yıkılması, restore edilmesi sürecinde çıkan bu tehlikeli atığın nereye gittiği “beyan” üzerinden takip edilmeye çalışılmaktadır.

Son dönemde gündeme getirdiğimiz Kuito Atık Gemisi Aliağa’da söküme alınmadan önce asbest yönünden incelenmemiştir. Asbest envanterleri hazırlanmamış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri bu konuda tarafımıza bilgi vermemiştir.

pendik cargill (11)

AMBARLI’DA PATLAMAYA HAZIR BOMBA!

İstanbul Ambarlı’da EÜAŞ’a ait Fuel-oil fabrikasının neredeyse tamamında yoğun asbest bulunmaktadır. Hazırlanan raporlarda da yer alan bu bilgiye rağmen EÜAŞ tarafından herhangi bir önlem alınmamıştır. Bu fabrikada çalışan işçilerin kanser olduğu bilinmektedir. …. işçi kansere yakalanmıştır.

İSTANBUL PENDİK’TEKİ FABRİKANIN ASBESTİ NEREDE?!

İstanbul, Pendik’de Cargil’in eski fabrikası 2013 yılında sökülmüş ve yıktırılmıştır. Çatılardaki atermitler, borular, contalar ve izolasyonlar da yoğun asbest olduğu tespit edilmişken yasa ve halk sağlığı hiçe sayılarak kontrolsüz söküme göz yumulmuş ve sökümü yapan çalışanlar, doğa asbest başta olmak üzere tehlikeli atıkların zararlarına maruz  bırakılmıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na soruyoruz; Cargil’in eski fabrikasından çıkan asbestler nerededir?

ASBEST ŞAKAYA GELMEZ!

Halk sağlığı, işçi sağlığı ve doğa bu tehlikeli madde ile karşı karşıyadır. Bu nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile birlikte asbest sökümü ve bertarafını ciddiye almalıdır. Türkiye’deki güvenli bertaraf edilen asbest miktarı açıklanmalıdır. Veriler kamuoyu ile paylaşılmalı, sağlığımız riske atılmamalıdır.

Risk altındaki iş kolları;

  1. Asbest madeni üretim işçileri,
  2. Araba tamircileri, özellikle fren, mekanik aksam işçileri,
  3. Kaynakçılar,
  4. Altın, gümüş üretim sanatkarları,
  5. Buhar kazanı, ateş kazanı yapımcıları,
  6. Kimyagerler,
  7. İtfaiyeciler,
  8. Gaz istasyonunda çalışanlar,
  9. Yağ rafinerisinde çalışanlar,
  10. Jeneratör operatörleri,
  11. Elektrik santralinde çalışanlar,
  12. Demiryolu işçileri,
  13. Geni söküm sanayii çalışanları,
  14. Tersane işçileri,
  15. Yanmaz kumaş tekstil işçileri,
  16. Su sistemleri, ısı boruları çalışanları, tamircileri,
  17. Elektrik hattı döşeyicileri,
  18. Yer döşemecileri,
  19. İnşaat mühendisleri,
  20. Dokumacılar.

Baran Bozoğlu

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı

Dr. Baran Bozoğlu TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı © 2019

Menü

Sosyal Medya Hesaplarımız