1.Derece SİT Alanı İlan edilmesi Gerekiyor

ÇMO Başkanı Bozoğlu, Munzur vadisinde, baraj ve HES yapılması planlanan bölgelerde incelemelerde bulundu. Bir süredir yürüttüğü teknik ziyaretler kapsamında Tunceli’ye giden Bozoğlu, baraj ve hes yapılması planlanan bölgelerde teknik incelemenin ardından Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içinde yer alan Halvori Gözeleri’nde basın açıklaması yaptı.

 17.12.2014

ÇMO Başkanı Bozoğlu, Munzur vadisinde, baraj ve HES yapılması planlanan bölgelerde incelemelerde bulundu. Bir süredir yürüttüğü teknik ziyaretler kapsamında Tunceli’ye giden Bozoğlu, baraj ve hes yapılması planlanan bölgelerde teknik incelemenin ardından Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içinde yer alan Halvori Gözeleri’nde basın açıklaması yaptı.

Açıklamasında bölgenin önemine değinen ÇMO Başkanı, ‘Bunca zamandır hukuksuz davranan bakanlığın artık bu bölgeye hassas davranması lazım. Arkeolog, biyolog, çevre mühendislerinden, bilim çevrelerinden tarafsız ve bağımsız kişiler tarafından bir ekip kurmalı buraya dair inceleme başlatılmalıdır. Buradaki endemik türleri, doğayı, bitki örtüsünü, hayvanları, canlıları analiz etmelidir. Ve bunu üzerinden de doğal Sit alanı kararı vermelidir. Türkiye’nin hiçbir bölgesinde böylesi bir güzellik bulunmamaktadır” diye konuştu.

Munzur Milli Parkı’nda birçok HES projesinin hukuksuzca gerçekleştirilmeye çalışıldığını kaydeden Bozoğlu, Türkiye’nin gelecekte Munzur Vadisi’nde üretilecek elektriğe ihtiyacı olmadığını belirterek,  ‘Türkiye’deki elektrik tüketim seviyeleri enerji verimliliği çalışmalarıyla yüzde 25 oranında azaltabilmektedir. Devlet ilk kez bir milli parkta üstün kamu yararı mantığı ile HES yapmak istiyor. Bu son derece yanlıştır. Munzur Vadisi’nin 1.derece SİT alanı ilan edilmesi gerekiyor’ dedi. Munzur’a yapılması planlanan Konaktepe HES’ine dair Danıştay tarafından lisans iptal kararı verildiğine ve ÇED sürecini işletme zorunluluğu getirildiğine de dikkati çeken Baran Bozoğlu şöyle konuştu:

‘Açılan davalar sonucunda Çevre ve Orman Bakanlığı ısmarlama rapor ile Munzur’da yapılacak HES’lerin üstün kamu yararı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Üstün kamu yararı kavramı çevre sorunlarının oluşmasını engelleyebüecek bilimsel altyapısı olan bir karar değildir. Munzur üzerinde bin 518 çeşit bitkinin bulunduğu, 55’nin vadiye özgü olduğu bilinmektedir. Elazığ Müze Müdürlüğü 2001 yılında hazırladığı raporda bu alanın 1. Derece Doğal Sit alanı ilan edilmesi yönünde görüş belirtmiştir. Havza’daki doğal yaşamın, insan yaşamının sürdürülmesi için bir zorunluluktur.’

MAHKEME KARARI

Toplantıda konuşan Avukat Barış Yıldırım da Milli Park olan Munzur Vadisi’nin taşıdığı özellik ve güzellikler nedeniyle birinci derece doğal Sit alanı ilan edilmesi ile baraj projelerinden vazgeçilmesi amacıyla 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunduğunu söyledi. Bakanlığın talebi reddetmesi üzerine durumu yargıya taşıdıklarını anlatan Avukat Yıldırım, ‘ Dava süreci devam ederken Sit alanlarıyla ilgili karar alma yetkisi 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredildi. Bu değişiklik üzerine Munzur Vadisi’nin birinci derece doğal Sit alanı ilan edilmemesi nedeniyle Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dava açtık. Geçen günlerde başvuruyu görüşen Elazığ 1. İdare Mahkemesi, 2001 yılında Elazığ Müze Müdürlüğü tarafından Munzur Vadisi hakkında hazırlanan raporları da dikkate alarak vadide bütünlüklü bir inceleme yapılması gerektiğine oy birliğiyle karar verdi’ diye konuştu. Barış Yıldırım, ‘Sizin müze müdürlüğünüz zaten buranın doğal Sit alanı ilan edilmesi gerektiğini ortaya koymuş durumda. Bunun aksini ortaya koyabilecek veri de elinizde yok” dedi.

Toplantıda Belediye Eşbaşkanları Mehmet Ali Bul ve Ovacık İlçesi Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu da Munzur Vadisi’nde planlanan bu projeleri izin vermeyeceklerini belirterek kararın yerine getirilmemesi halinde UNESCO başvuracaklarını söyledi.

Dr. Baran Bozoğlu TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı © 2019

Menü

Sosyal Medya Hesaplarımız